-Semiotik & Sembol & C. Jung

Semiotik, Antik Yunanca’da işaret anlamına gelen ‘semeion’ kelimesinden kaynaklanır. 
Gösterge bilimi olarak; göstergelerin yorumlanması, üretilmesi veya işaretleri anlama süreçlerinde etkin faktörlerin sistematik bir şekilde incelenmesini çalışan bir bilim dalıdır . Anlam yapma, işaret süreçleri anlamlı iletişimin çalışıldığı alan…( meaning making & sign processes )
İşaretleri ( signs) ve işaret süreçlerini ( semiosis ) ; ayrıca, işaret etme (indication) , tayin etme (designation) benzerlik ( likeness ), analoji, metafor, sembolizm , anlamlandırma (signifiation) ve iletişim (communication) i kapsar.

Semiotik; anlam bilimi, dil bilimi, fonetik, mimarlık, sosyoloji, psikanaliz ve daha birçok bilim dalı ve disiplinin oluşturduğu disiplinler arası bir sahadır. Kültürel kodlar, gelenekler ve metni anlam süreçlerine göre düzenlenmiş işaret sistemleri diye nitelenen her şey semiyotiğin inceleme alanına girmektedir. Alanda, Ferdinand de Saussure’nin 1916’da yayımlanan dil bilim dersleri ve Charles Sanders Pierce’nin yazıları önemlidir.

***

“Sembol” sözcüğünün kökeni eski Mısır dilindeki “symbolon” sözcüğünün Yunancaya geçmiş hali olan “symballein” fiilidir, “birlikte tartışmak, birleştirmek, bir arada toplayıp bağlamak” anlamlarına gelir. Latince’de symbolum şekline dönüşmüştür. 
Sembolizm kısaca, evrensel bilgi ve hakikatlerin net,sade-ce ifade edilmesi; sembol ise, anlatmak istediği şeyi en kesin, doğal, sade şekilde ifade eden işarettir. Her sembol evrensel değildir, ezoterik tradisyondaki deyişle, ‘evrensel olmayanlar sembol değildir’ demek daha doğru olur. Bir sembolün evrensel olması demek içinde evrensel bir ilkeyi, yasayı ya da hakikati barındırması demektir. 
Sembollere daha çok, eski uygarlıklara ait eserlerde çizimler, kabartmalar , heykeller ve freskler olarak mitolojilerde, masallarda, inisiyatik ve kutsal metinlerde ise sözcük ve kavramlar olarak rastlanmakla birlikte okült ve ezoterik görüşe göre doğadaki canlıların hepsi bir sembolizm içermektedir ve hatta cansız denilen nesneleriyle birlikte tüm doğada ilahi bir sembolizmi gözlemlemek mümkündür.” (1)

“Bütün tradisyonel öğretiler tek bir Hakikat’in değişik ifadelerinden başka bir şey değildir. “ René Guénon

-C.G. JUNG & Semboller –

“Her psikolojik ifade , şu andaki bilgimizi aşan, kendinden daha başka bir şeyi ifade ettiğini yada işaret ettiğini var sayarsak, bir semboldür.” 
[ Definitions, CW 6, par. 817. ] (2)

Jung işaret ve sembol arasında ayrım yapmıştır. Üniformaların üzerindeki nişanlar , örneğin, sembol değil giyeni tanımlayan işarettir yada bir emlakçının kartvizitindeki ev…

Bilinç dışı materyali ele alırken ( rüya, fantezi vb) imgeler, bilinen veya bilinebilir olanı belirten semptomatik işaretler ya da özünde bilinmeyeni ifade eden semboller olarak yorumlanabilir.
“Haç’ın ‘ilahi aşk’ sembolü olarak yorumlanması semiyotiktir, çünkü ‘ilahi aşk’, ifade edilecek gerçeği, başka bir çok anlama sahip olabilecek haçtan daha iyi ve yerinde ifade eder.
Öte yandan, ‘haç’ ın yorumu, haç’ı akla gelebilecek açıklamaların ötesine koyduğu, bilinmeyen ve kavranamayan mistik yada aşkın bir gerçeği ifade ettiği düşünüldüğünde, psikolojik doğada, sembolik olur. ” Ibid., par.815 (2),
haç olarak ‘temsil’ edilen, öte-aşkın bir hakikat söz konusu olduğunda…

Bir şeyin işaret mi sembol olarak mı yorumlanacağı, temel olarak gözlemcinin tutumuna bağlıdır. Jung semiyotik ve sembolik yaklaşımları , gündelik ve nihai noktalarında ayrı ayrı bağlantılamış ve her İkisinin de önemini kabul etmiştir.

“Psişik gelişim yalnızca niyet ve irade ile başarılamaz; kuantum değeri , sebebini aşan sembolün çekiciliğine ihtiyaç duyar. Fakat bir sembolün oluşumu, zihin temel gerçekler üzerinde yeterince durmadan , yani yaşam sürecinin içsel veya dışsal gereksinimleri, enerjinin dönüşümünü getirene kadar gerçekleşemez.”
[ On Psychic Energy” , CW 8, par.47], (2)

Sembolik yaklaşım en temelde, yapıcı-yapısal ( constructive ) dır. Zira psikolojik fenomenin anlamının ve amacının anlaşılmasına öncelik verir, indirgeyici ( reductive ) bir açıklama aramak yerine.

“ Elbette, çoğu hastalıklı , marazi olan bilinç dışı ürünlerini, yüksek düzey önemde gören nevrotikler vardır. Ancak, genellikle olan , bu değildir. Tam tersine, bugünün nevrotiği yalnızca bir ‘semptom’ olarak önem taşıyan bir ürünü görmeye , değerlendirmeye çokça meyillidir” [“Definitions, CW 6, par. 821.] (2)

Jung un sembollere öncelikli ilgisi, iç güdüsel ( instictive ) enerjiyi dönüştürme ve yeniden yönlendirme yetenekleri ile ilişkilidir. (transform & redirect )

Sembollerin oluşumu psişede sürekli devam eder, fantezi ve rüyalarda, gözlemlenebilen. Analizde, indirgemeci açıklamalar tüketildikten sonra, sembol oluşumu yapısal yaklaşımla güçlendirilir. Amaç, iç güdüsel enerjiyi, anlamlı iş ve verimli yaşam için ‘ mevcut ‘ hale getirmektir.

Alev Topçu

Kaynaklar: 1) Semboller, Alparslan Salt 
2) Jung Lexicon: A Primer of Terms & 
Concepts

Leave a Reply

Your email address will not be published.


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/kozmikpsk/public_html/wp-includes/functions.php on line 5221